Rafting

0
154

Hergün bir konaktan göçmek, Akarsu gibi donakalmamak gerek» Dün geçti gitti.

Dün gibi, dünün sözü de geçti. Bugün yepyeni bir söz söylemek gereı

Evlana

Türkiye destinasyonu bir yandan renklenirken, diğer yandan katma değeri yükselmiş oluyor. Rafting sporunun cazibesi paket turlarla Türkiye’ye gelen turistlerin bir kısmını tesis dışına çıkmaya ikna ediyor. Ülkenin sahil dışındaki daha derin kısımlarının turistlerce keşfedilmesine yardımcı oluyor.

Bu spor dalında popüler olmuş akarsularımızın kıyılarındaki pek çok köy ve ilçe bu spordan gelir elde ediyor ve turizm denen olguyla bu spor sayesinde tanışıyor. Ayrıca, Çoruh gibi özel nehirlerimiz de bu sporu yapan daha maceracı ve ilgili kesimden oluşan bir niş pazarın rafting önceliğiyle Türkiye’ye gelmesini sağlıyor ve Türkiye’nin o pazara açılan kapısı olabiliyor tour bulgaria.

Rafting de sorunlar

Turizm ürününü renklendirerek turizmde rakiplere karşı önemli bir koz sağlayan bu spor dalının icra edildiği ülkemizdeki önemli parkurlar, baraj inşaatlarıyla yok olmak üzere. Diğer yandan kaçak turlardan kaynaklanan haksız rekabet bu alanda uzman seyahat acentalarını zor duruma sokuyor.

Kaçak turlar rafting sporundan elde edilebilecek gelirin minimum düzeyde kalmasına, bu hassas sporda verilen hizmet kalitesinin düşmesine neden olabiliyor. Antalya’da rafting alanında uzman seyahat acentalarından Trans Nature’ün sahibi Recep Ecer’in tahminlerine göre, Köprülü Kanyon’da rafting yapan 500 bine yakın kişinin neredeyse yarısı, bilmeden kaçak turları tercih ediyor. Türkiye’de rafting sporunun gelişmesinde emeği geçen ve 1990’ların başında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uzmanı olarak çalışan Ecer, kaçak turların tehlikeli boyutuna da dikkat çekiyor ayrıca denetimsiz ve eğitimsiz rehberler eşliğinde bu sporun icrasının büyük problemler yaratabileceğini vurguluyor.

Merkezlerin yönetilmesi gerekiyor

Antalya Milli Parklar Şube Müdürü Recep Koşan’a Köprülü Kanyon Milli Parkı’nın nasıl yönetildiğini sorduğumuzda, “Bizim şu anda orada bir varlığımız yok.” yanıtını alıyoruz. Bununla beraber Koşan, Parkla ilgili

olarak bir planlama çalışması içinde olduklarını ve bu çalışmaların 2007 yılı sonunda bitirilmesinin hedeflendiğini anlatıyor. Bu çalışmalar dahilinde park girişine kapı ve gişe konması da bulunuyor. Koşan, parktaki en büyük sorunun raftingcilere hizmet vermek üzere yapılmış ruhsatsız binalar olduğunu söylüyor ve bu kaçak yapılaşmayla ilgili yasal yollara başvurduklarını anlatıyor.

Antalya’dan bir rafting uzmanı acenta olan Medraft’ın rafting operasyonları yetkilisi Deniz Yaşar’a Milli Park’ın girişinde ücret alınması konusundaki yorumunu sorduğumuzda, “Böyle bir gelişme zaten rekabetin çok yoğun olduğu ve minimum kârlarla çalışılan sektörde işi hepten çıkmaza sokar Hamdım piştim yandım.

Bu maliyetin müşteriye yansıtılması imkânsız” diyor. Nitekim, bu konuda görüşlerini sorduğumuz diğer seyahat acentaları da aynı görüşü paylaşıyorlar. Onlara göre, kaçak turlarla mücadele en öncelikli sorun.

Bu konu güvenlik güçlerinin eşliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ciddi bir mücadelesi ile çözülebilir.

Milli Parka giriş sınırlandırılmalı ve sadece seyahat acentaları alınmalı. Ancak, bundan sonra giriş aidatı gibi konular masaya yatırılabilir. Seyahat acentası yetkilileri buradaki kaçak binaların yıkılmasının da bir çözüm olmayacağını, çünkü bu yapıların önemli bir kısmının raftingcilerin temel ihtiyaçlarını karşılayan yapılar olduğunu belirtiyor ve yıkmak yerine bunların elden geçirilip yasal zemine kavuşturulmasının daha mantıklı olacağını savunuyorlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz